Tıp dünyasında gizemleri içinde barındıran bir organ var ki adına beyin deriz. Nakli mümkün olmayan gerçeklik ile sanalın birleştiği tek organdır beyin. Yüzyıllardır araştırmalara konu olmuş hala içinde bulunduğumuz yüzyılda dahi gizemleri çözülememiştir desek yerinde bir cümle kullanmış oluruz.
Beyin hakkındaki araştırmalar devam ederken gelen haberler arasında Bilim insanlarının insan beyninin kapasitesi hakkında yeni bir bilgiye ulaştıkları duyuruldu.
İnsan beyni sırları arasında bir bilinmeyen daha çözüldü ya da öğrenildi diyelim.
İnsan beyni yeryüzünde bulunan canlılar içinde sahip olduğumuz en karmaşık oluşumlardan birisi. Muhteşem özelliklere sahip olan insan beyni hayatımız boyunca içinde bulunduğumuz her ortamı izliyor, duyuyor ve hissediyor. Bir kamera edasıyla kayıt altına alıyor. Bu kayıtları özellikle hayatımıza yön veren ya da duygusal yönden etkileşimde bulunan her şeyi depolayabiliyor ve zamanı geldiğinde bu öğrendiğiniz şeyleri hatırlama olarak önümüze gelmesine imkan veriyor.
Peki insan beyni hatırlama kapasitesi ne kadar?
İnsan beyni ile ilgili çalışmalarına devam eden bilim insanları, insan beyninin kapasitesini gün yüzüne çıkardılar.
ABD’li bilim insanlarının yaptığı açıklamaya göre, insan beyni daha önceki tahminlerine göre 10 katı daha fazla depolama kapasitesine sahip. Bulguya göre insan beyninin kapasitesi, yaşanılan anıları saklamaktan sorumlu beyin bağlantıları sinapslar ile hesaplanabiliyor. Bilim insanlarının çalışmaları sonucu yeni keşfine göre bu sinapsların her biri 4.7 bit‘lik bilgi saklama kapasitesindeler.
Bu da insan beyninin ortalama toplam kapasitesinin 1 petabayt yani 1,000,000,000,000,000 bayt olduğu anlamına geliyor! 1 petabayt ile 13.3 yıl HD film kaydedilebilir!
Bu keşif ile ilgili Salk Enstitüsü Profesörü Terry Sejnowski, ortaya çıkan bilginin nörobilim alanında gerçek bir bomba olduğunu söylüyor. Bunun yanında Sejnowski, hipokampal nöron fonksiyonunun nasıl düşük enerjiyle yüksek hesaplama gücüne sahip olduğunun anlaşılması için anahtar bir keşif yaptıklarını söyledi.
Bu keşif ile birlikte, gelecek dönemde bilim insanları ve mühendisler çok daha güçlü ve geniş hafızalı ancak çok daha az enerjiye ihtiyaç duyan bilgisayarlar geliştirebilecekler. Kim bilir belki organik HDD ve işlemciler gelmek üzere…
