Gelecek yılları yaşamak ve ilerleyen senelerde insanların yüzleşeceği tehlikelerle şimdiden karşılaşmak isteyenler için Detroit: Become Human harika bir yapım!
Bundan önce PS3 çıkarılan Beyond: Two Souls, Heavy Rain ve tüm plantformlarda boy gösteren Fahrenheit yapımlarıyla karşımıza çıkan Quantic Dream, bir Fransız oyun stüdyosu. Son yapımlarında sinematik oynanış ve sunum ile dikkat çeken stüdyo, Detroit: Become Human ile tavan yaptı. Gidişatı tamamen belirlediğimiz kararlar alabildiğimiz, farklı sonları bulunan ve Türkçe dil desteği de sunan oyunun tek olumsuz yönü yalnızca PS4’e özel oluşu, yani PC ve Xbox One sahipleri bu yapımı oynayamıyorlar. 25 Mayıs 2018 tarihinde çıkışını gerçekleştiren yapımın detaylarına geçelim.
Sene 2038
İlk önce oyunun hikayesinden bahsedelim. Detroit: Become Human’ın senaryosu 2038 senesinde geçiyor ve isminde de geçen “insan olmak” kısmı hikayenin temellerini atıyor. Günümüzden 20 yıl sonrası için yansıtılan teknoloji gerçek olur mu, bilmiyoruz fakat artık toplumda android’ler de bulunmaktadır. Farklı işlevleri uygulayarak insanları hayatlarını kolaylaştırılması için geliştirilmiş olan farklı modeller, insan gibi göründükleri için rahatlıkla ayırt edilemiyorlar. Onları görünüş olarak insanlardan farklı kılan tek detay şakaklarında bulunan ışıklı gösterge ancak bunun sökülebilir oluşu ayrım yapmayı imkansıza yaklaştırıyor. Ayrım yapılamıyor oluşunun olumsuz etkileri android ırkının yapay zekanın ilerisne geçip bilinçlenmesine ve insanlara karşı ayaklanması ile görülüyor.
Tercihleriniz çok önemli
Detroit: Become Human’da Kara, Markus ve Connor android üçlüsünün paralel hikayesi işleniyor. Oyun süresince bu karakterlerin kontrolü bizde fakat Quantic Dream oyunlarından alıştığımız üzere birçok noktada tercih yapmak durumundayız ve verdiğimiz kararlar oyunun gidişatını direkt etkiliyor. Oyunun en sakin anında, sıradan görünen detayı zaman geçmesin diye geçebilirsiniz ancak en beklemediğiniz zamanda bir durumun olumsuz sonuçlanmasının sebebi bu olabilir. Durum böyle olunca oyun süresince gözünüzü dört açmalı ve karar verirken dikkatli olmak durumundasınız. Oyunun konusu ve gidişatı oyuncuyu birçok defa vizdan ve mantık arasında ikilemde bırakıyor.
Refleksler
Oyundaki karar anlarında bazen uzun uzadıya düşünecek zaman oluyor fakat bazen özellikle olayların kızıştığı zamanlarda hızlı kararlar alabilmek gerekiyor. Oyuncuyu paniğe sürükleyen böylesi durumlarda yanlış kararlar vermek olası! Oyunun sunduğu bir diğer mekanikte “quick time event” adı verilen ve ekranda çıkan tuşlara kısa süre içerisinde basmanızı gerektiren sistem. Özellikle çatışma ve boğuşma gibi tehlikeli anlarda aktif olan sistem panik yaratması ve bizlere hata yaptırmasıyla yapıma heyecan katıyor. Eğer reflekslerinize güveniyorsanız bu durumlardan rahatlıkla çıkabilirsiniz.
Değişik sonlar
Detroit: Become Human’ın refleks ve karar temelli oynanışı süresince bilinçli veya hatalı kararlar alacak, kimi zaman gerektiği kadar hızlı davranamayıp istenmeyen sonuçların yaşandığını göreceksiniz. Elbette pişmanlık duyacağınız şeyler olacak, kimi zaman üzülecek ve sinirleneceksiniz fakat oyunun birçok farklı sonu olduğu aklınızdan çıkmasın, yani hiçbir zaman başarısız veya mağlup hissetmenize gerek yok. Oyunun sunmuş olduğu gidişat, oyunu bir defa bitirdikten sonra en kritik anları tekrar oynamanız ve farklı kararlar verip farklı sonları görmenize imkan veriyor. Elbette oyuna sıfırdan başlamak ve tüm gidişatı en temellerden değiştirmek daha eğlenceli bir seçenek olabilir.
Soundtrack
Oyun sahip olduğu yapısıyla sinematik bir tecrübe sunuyor, yapımın soundtrack’i de bunu en iyi şekilde destekleyecek şekilde hazırlanmış. Bu süreçte en önemli detaylardan biri de oyunun üç ana karakteri için üç farklı bestecinin rol almıl olması. Bu yöntemle farklı hayatları bulunan karakterlerin yaşadıkları ortam ve ruh hali iyi bir şekilde oyunculara aktarılıyor. Oyunun Dijital Deluxe Sürüm’ünü satın alanlar Nima Fakhrara, Philip Sheppard ve John Paesano üçlüsünün hazırladığı soundtrack albümüne de sahip oluyor.
Detroit: Become Human ne kadar?
Yalnızca PS4 platformuna sunulan oyunu an itibariyle dijital veya kutulu olarak satın alabilirsiniz. Standart sürüm için belirlenen raf sürümü 339 TL olarak belirlendi. Oyunu dijital olarak satın almak daha mantıklı olacaktır çünkü yapımın Dijital Deluxe Sürüm’ü PlayStaion Store üzerinde 299 TL’den satılıyor. Dijital sürümün içinde oyuna ek olarak soundtrack albümü, dinamik temalar, dijital sanat kitabı, avatarlar ve Quantic Dream’in önceki oyunlarından olan Heavy Rain bulunuyor.
