Hideo Kojima’nın projeden ayrılmasından sonra Metal Gear Solid V tamamlanabilecek mi sorusuyla alevlenen tartışmalar, yeni bir Metal Gear oyununun geliştirildiğinin duyurulmasıyla farklı bir boyuta gelmişti. Bu oyunun adıysa Metal Gear Survive olarak açıklandı.
Bir de bu oyun yeni bir türde farklı rakiplerle karşı karşıya gelecek. Oyuna gelen eleştirilerin dozajını yükseltti. Bu tartışmaların ve eleştirilerin altında, videolar ve birkaç beta sürecinden sonra sonunda Metal Gear Survive çıkışını gerçekleşti. Bundan sonra geride kalan sıkıntılı sürecin kafamızda oluşturduğu soru işaretleriyle değil, elimize geçen oyun ile yanıtlar bulacağız. Sizler için hazırladığımız Metal Gear Survive incelemesinde, aklınızdaki soru işaretlerini giderebileceğinizi düşünüyoruz.
Metal Gear serisinin hayranları için üzücü bir durum olduğunu rahatça dile getirebiliriz. Yıllardır süre gelen geniş çaplı bir hikayeyle bezenmiş, aksiyon ve gizlilik oyunu tepetaklak edildi. Gelen tepkileri anlayışla karşılamalıyız. Neticede Metal Gear Survive; serinin adını taşıyan, tamamen farklı bir yapım. Bu yüzden yazının devamında seriye değil, oyuna odaklanmamız daha mantıklı olacaktır. Sonuçta, incelememizi okuyup satın almak isteyenlere, serinin diğer yapımlarını oynama şansı verilmeyecek.
Tam da burada şöyle bir konu dikkat çekiyor; sevilen serilerin yeni oyunlarında yaşanan tür değişimler. Oyun geliştiricilerinin son yıllarda seri hayranlarından daha çok daha fazla kullanıcıya hitap eden oyunlar çıkardıklarını görebiliyoruz. Örneğin Ubisoft, Assassin’s Creed Origins ile böyle bir girişim yapmış ve eski oyunlardaki özelliklerin yerine, daha geniş kitlelerin ilgisini çekebilecek bir oyun ortaya çıkarmıştı. Nintendo gibi köklü bir firma ise The Legend of Zelda: Breath of the Wild oyunun kapsamını genişletip, seriye ilk defa merhaba diyeceklere hitap etmişti.
Konami’nin de Metal Gear Survive ile birlikte son yıllarda iyice popüler olan oyun türlerinden olan hayatta kalma türüne geçiş yaptığını gözlemleyebiliyoruz. Bu değişimin kararı, seriyi sevenler için son derece olumsuz olsa da diğer video oyunlarını sevenler için güzel bir haber olabilir. Eğer geliştirilen yapın sürükleyici olursa, oyuncuya keyif verebiliyor ve oynarken uzun süreler geçirmesine imkan verebiliyorsa, satış rakamları, eskisinden bile iyi olabilirdi. Tüm bu özelliklerin, tatmin edici şekilde oyuna yansıtılmasıyla bu başarı elde edilebilirdi.
Bu nasıl hikaye?
Oyunun hikayesini pek övemeyiz. Eski Meat Gear oyunlarındaki detaylardan yoksun bir hikaye var karşımızda. Sadece, Metal Gear Survive için bir zemin oluşturulmuş gibi gözüküyor. Üzerinde çalışıldığı inkar edilemez ancak ara ara bolca diyalog yerleştirilmiş ancak bunların gereksiz olduğu hissi doğuyor. Anladığımız kadarıyla Konami geliştirme ekibi, oyun türünü değiştirirken, hikaye eklemeden olmaz kararı almış ve diğer oyunlarla bağlantı kurmaya çalışmışlar.
Oyunun hikayesine göre; Mother Base’de açılan solucan deliğinden geçerek bambaşka bir alana düşen bir askeri yönetiriyoruz. Askerimizin adı bulunmuyor çünkü bu adı biz seçiyoruz. Karakter oluşturma sayfasından ismine ek olarak, yüz detaylarına ve cinsiyetine kadar özelliştirmeler gerçekleştirerek karakterinizi oluşturuyorsunuz. Ayarların ardından hayatta kalma mücadelemiz başlıyor. Goodluck kod adına sahip olan bir adamdan direktifler aldığımızı ve onun yönlendirmesiyle hareket ettiğimizi fark ediyoruz. Bu adamın kanımıza bir etkide bulunduğunu öğreniyoruz. Enfeksiyonlara karşı tedavi bulmak için alternatif boyuta geçiş yaparak vazifemize başlıyoruz. Bunun ardından hikaye süregeliyor ancak oyunun türü hikayenin de önüne geçiyor, maalesef.
Metal Gear Survive, son yıllarda karşılaştığımız en uzun alıştırma bölümlerinden birini bulunduruyor denebilir. Yaklaşık 4 saat boyunca yaşanılan deneyimlerle oyunda neler yapacağımız gösteriliyor. Bu öğretme süreci; verilen görevleri yerine getirerek adım adım tamamlanıyor. Oyuna alışma sürecinin uzunluğunun aşırı bunaltıcı olduğunu da belirtelim. Giriş ve alıştırma bölümleri sayesinde Metal Gear serisinin hala devam ettiği izlenimi vermeye çalışmış olsa da sabrınızı zorluyor.
Bu oyun tam olarak ne?
Metal Gear Survive, istesek de istemesek de bir Metal Gear oyunu olarak karşımızda ancak oyun pek çok farklı oyunu da anımsatıyor. Giriş bölümündeki 45 dakikanın 35 dakikasının, hikayeyi anlatan sinematiklerden meydana geldiğini görünce, anlıyoruz. Bu oyun serinin özelliklerini koruyan, detaylı bir hikaye anlatımına sahip oyun olduğu izlenimi oluşturuyor. Oyunda karakterimizi yönetmeye başladığımızda, üzerimize gelen zombileri fark edince aklımız başımıza geliyor ve oyunun tıpkı Dead Space benzediğini düşünmeye başlıyoruz.
Gerçekten alıştırma kısmının ilk dakikaları Dead Space oyunlarının atmosferini yansıtıyor. Ana karakterin ağır hareketleri, yetersiz cephane ve korkunç düşmanların bulunduğu dar koridolarda dolaşırken, Dead Space oynuyor hissi yaşayablirsiniz ancak bu kısa sürdü. Oynamaya devam ettikçe, Resident Evil serisinin, yine ilk oyunlarını oynuyormuş gibi bir izlenime kapılacaksınız. Zombiler yerleştirilmişti, hareketlerimiz yine son derece yavaştı, kısıtlı cephanemizle avcılık yapmaya çalışıyorduk ancak asıl oyunun böyle olmadığı da bir süre sonra belli oluyor.
Bundan daha önce birçok defa denenen, zombi istilasında kaldığımız hayatta kalma oyunlarından biriydi Metal Gear Survive ancak bizlere başka bir oyunu daha hatırlattı. Normalde uzaktan yakından alakası yok denebilir ancak tür olarak bu oyunu en çok Plants vs. Zombies’e benzettik. Hem de üç boyutlu Plants vs. Zombies yapımları değil direkt 2 boyutlu versiyonlarına benzettik. İki oyunda temelde aynı türde. Topla, üret, geliştir, engeller üret ve arkasından zombilerin ulaşmasına engellemek için atışlar gerçekleştiriyoruz.
Oyundaki amacımız ne?
Amacımız belirttiğimiz gibi, ilginç bir şekilde Plants vs.Zombies yapımlarıyla benzer. Temelde kampımızı koruyup, hayatta kalmaya çalışıyoruz. Hayatta kalmak diyince basit gelebilir ancak, oyunda yapacağınız en ufak hatalar bile hayatınızı riske atabilir. Hayatta kalmayı başarmak için başlangıçta, canlı hayvanları avlamak ve kirli suları şişelerimizde toplamamız gerekiyor.
Oyunun kimi anlarında, su barınım ve yemek azalmasından dolayı, işi gücü bırakıp, koyunları kovaladığımız zamanlar oldukça fazla oldu. Serinin temel özelliği olan gizlilik kavramı hala büyük rol oynuyor. Hedeflere giderken aceleci davranırsanız dakikalarca sizden kaçan hayvanları kovalayabilirsiniz. Su ve hayvanlar gibi hayatta kalma içerikleri, belirli alanlarda sürekli bulunuyor olsa da oraya gir zombilerle mücadele et derken fazladan vakit harcanmış oluyor.
Topladığımız içerikleri, kampımızda yer alan yemek pişirme bölümünde işleyebiliyoruz. Envanterimize dahil ettiğimiz içerikleri istediğimiz zaman tüketme şansımız bulunuyor fakat kısa süre içinde tekrar acıktığımız için pek keyifli bir tarafı bulunmuyor. Olayı tam olarak kavrayamadığımız zamanlarda, tam görevi tamamlayacağımız zaman açlıktan öldüğümüz oldu. Oyunda kamptan uzağa giderken, açlık ve suzuluğunuzu yüzdelerinizi kontrol etmek zorundasınız. Eğer yanınızda yeteri kadar yiyecek ve içecek bulunmuyorsa yarı yolda kalabilirsiniz.
Asıl amaç üretmek mi?
Bir yolunu bulduk ve hayatta kaldık diyelim, sonrasında ne yapacağız? Çalışıp, üretime devam edeceğiz. Oyunun temel mekaniklerinden biri de üretim ve geliştirme mekanikleri. Üç adet temel üretim barına sahibiz. Bunlardan biri; alet, tuzak ve engel üretip geliştirmemize imkan veriyor. Özellikle kamp kuracağımız alanda kullanacağımız engelleri, geliştirme barlarını, gerekli olan pek çok aletin üretimi bu barladan gerçekleştiriliyor. Bunların arasında kullanacağımız bomba ve tuzaklar da yer alıyor. Ne kadar fazla materyal toplarsak, o kadar çok üretim gerçekleştirebiliyoruz.
İkinci barımız, donanım ve giysilerimizin üretim ve gelişimi için kullanılıyor. Üzerimizde taşıyabileceğimiz farklı giysileri, ihtiyaç duyduğumuz zaman burada üretebiliyorsunuz. Üçüncü kısım ise silah üretimi için kullanılıyor. Seviye geliştirip, yeterli parçalara sahip olduysak üretimlerimizi bu masalarda gerçekleştiriyoruz. Üretim barlarının, aynı zamanda tamir gibi farklı özellikler için de kullanabileceğinizi belirtelim.
Kampımızda yer alan önemli noktalardan biri de, karakter gelişimi yaptığımız kabinler. Buradan, ilk başlarda gelen Wanderers adlı zombileri öldürerek topladığımız Kubon enerjileri ile seviye atlıyabiliyoruz. İleride farklı zombi çeşitleri de karşımıza çıkıyor ancak ana düşmanın Wanderers olduğunu söylemek mümkün. Gelişen her seviye ile beraber, üretebileceklerimizin de sayısı artıyor. Yeni içeriklerle daha güçlü bir konuma geliyoruz. Kampımızda engellerin ve üretim alanlarının da yerlerini değiştirebiliyorsunuz.
Oyun oynanır mı?
Kısacası oyunun; sabır sahibi olan, detaylarla ilgilenmekten hoşlanan oyunculara daha uygun olacağını belirtebiliriz. Oyunda fazlaca içerik bulundurmak dilenirken, karmaşık bir sistem sunulmuş. Bu içerik yoğunluğu yavaşça, görevler vasıtasıyla işleniyor olsa da sıkıcı olabiliyor. Oyunun eğitim kısmı, ortalama tek kişilik bir oyundan daha da uzun sürebiliyor. Buna ek olarak kayıt sisteminin de oyuncu dostu olmadığı çok açık. Dünya kadar ilerleyip gittiğiniz bir alanda ölürseniz, tekrar kampınızda başlamak zorunda kalıyorsunuz. Bir daha aynı yol ve varsa aynı ara sahneleri tekrar seyretmeniz gerekiyor.
Oyunun bize açsam da deli gibi oynasam hissi vermediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Karakter animasyonları da son derece zayıf kalmış. Vuruş hissini tam alamayıp, savaş anlarında kontrolü sağlamaya çalışmak eğlencenin önüne geçiyor. Belki bazı animasyon ve problemler, Dark Souls tarzı oyunları sevenler için güzel bir özellik olabilir ancak fazlasını söyleyemiyoruz. Düşmanların yapay zekası da bir süre sonra kendisini tekrar etmeye başlıyor. Oyunun, hem isminin hakkını verme hem de pek çok oyun türünü bir araya getireyim derken iyi sonuç vermemesi oyunun eğlencesini silip atıyor. Daha fazla kişiye ulaşma isteğiyle çoğu oyundan örnekler toplayan Metal Gear Survive oyunu, kendisini konumlandırmayı başaramamış.
Bir çok tür karıştırıldığı için oynanış süresi de gereksiz derecede artmış. Maalesef oyuna, güzel saatler geçirdiğimiz bir yapım diyemiyoruz. Sevenleri mutlaka çıkacaktır ancak fazladan zaman öldürdüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Buna ek olarak çeşitlilik ne kadar çok olsa da sürekli aynı rutinle mücadele ediyoruz. Görev yap, parça topla, zombi öldür sürkilasyonu herhangi bir heyecan olmadan devam ediyor. Oyundan keyif alan oyuncular bile bir süre sonra oyunun tekrar etmesi yüzünden problem yaşayabilirler.
Grafikler ve sesler
Her oyunda son derece etkileyici grafikler aramıyoruz. Biraz detay ve özen olan bir oyunun grafikleri yeterli olabilir. Metal Gear Survive’ın grafiklerini vasat bir PlayStation 3 oyununa benzediğini söyleyerek özetleyebiliriz. Oyunun büyük kısmı çölde geçtiği için böyle geliyor olabilir ancak, izlenimimiz bu yönde oluştu.
Özetle oyunun grafikleri heyecan vermesine karşın eski nesil konsollarda oyun oynamış hissi oluşturuyor. Çok berbat değiller ancak son yıllarda karşımıza çıkan oyunlara baktığımızda yetersiz kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Grafiklerde detaylar yok, gölgelendirmeler öylesine yapılmış gibi duruyor ve aydınlatmalar problemli. Seriye bağlı kalmak için Metal Gear Survive oyunun yazı karakterlerini eskisi gibi bırakarak nostaljik bir ortam oluşturulmak istenmiş ancak bu durum oyunu daha da eski hissettirmekten başka bir işe yaramamış.
Ses konusuna geldiğimizde, idare eder seviyede olduğunu belirtebiliriz. Aşırı bir keyif vermese de rahatsızlık vermiyor. Serinin eski uyarı ve menü seslerini duyabiliyoruz. Düşman ve karakter sesleri için de ortalama seviyede diyebiliriz ancak sesler günümüz oyunlarını düşündüğümüzde yine geride kalıyor.
Eşli oyuncu modu
Şimdiye dek yapılan tanıtımlarda Metal Gear Survive için eşli oyuncu modu ön plana sunulmuştu. Oyunun tam sürümünde; eşli oyuncu modunda, tek kişilik hikaye modu ile beraber ilerleniyor. Her iki oyun modunda da yapılan ilerleme, tek bir hesaba kaydoluyor. Yani senaryo modunda devam ederek, eşli oyuncu moduna etki de bulunabiliyoruz. Oyunu algılayabilmek ve daha başarılı maçlar çıkarmak için bir süre tek kişilik modda devam etmenin faydalı olduğunu söyleyebiliriz.
Eşli oyuncu modundaysa, bölümler halinde karşımıza çıkan zombi akınlarına karşı takım arkadaşlarımızla beraber savaşıyoruz. İlk olarak tüm takım toplayabildiği kadar parça topluyor. Birlikten kuvvet doğar diyerek kampı savunmaya çalışıyoruz. Eşli oyuncu moduna dahil olmak istediğinizde, oyuncu azlığından dolayı problem yaşayabileceğinizi de belirtmek de fayda var. Dakikalarca oyuna bağlanmak için bekleyebilirsiniz.
Oyunun oynanış süresi ve fiyat oranlarına gelirsek, biraz karmaşık olduğunu dile getirebiliriz. Oyun, belirttiğimiz gibi gereksiz biçimde uzun sürebiliyor ancak bu durum Metal Gear Survive’ın uzun süre oynanış sunduğu gerçeğini değiştirmiyor. Eşli oyuncu modunu da dahil ettiğimizde oynanış süresi iyice artacaktır. Diğer yandan oyunun fiyatı, eğer oynanabilirse standart AAA kalitedeki oyun fiyatlarına kıyasla uygun kabul edilebilir ancak bunun bir AAA oyun olup olmadığını sorabiliriz. Diğer yandan, benzer hayatta kalma oyunlarına göre fiyatının yüksek olduğunu dile getirebiliriz. Oyunun fiyatına “Metal Gear” adının etki ettiğini de söyleyebiliriz.
Oyunun adından dolayı oyunu satın alıp oynayacak, beğenecek kişiler mutlaka olacaktır. İncelememizde belirttiğimiz gibi; farklı oyun türlerinden hoşlanan oyunculara hitap ediyor ve bu tarz oyunları sevenler muhakkak güzel vakit geçirecektir. Sizler, bu Metal Gear Survive hakkında neler düşünüyorsunuz?
