Nintendo Switch için çıkış yapan The Legend of Zelda: Breath of the Wild yapımını sizler için inceliyoruz.
The Legend of Zelda: Breath of the Wild incelemesini hazırlarken henüz oynamamış ancak oynamak isteyenler için spoiler vermeden hazırladık. Umarız yazımız sizlere yardımcı olur.
Açık dünya
The Legend of Zelda: Breath of the Wild’ın açık dünyası ve macerası gerçekten üstün bir başarı. Oyunun başından itibaren, geniş Hyrule manzarası tamamen sizlere sunulmuş.
Oyuna başlar başlamaz gizemli alanlar, karmaşık ve gizli bulmacalar ve güçlü düşmanlar sizi içine alıyor. Oyunda ana hikayeye bağlı olmadan yalnızca bu tarz şeylerle uğraşarak günlerinizi geçirebilirsiniz.
Bu da oyunun ne kadar detaylı ve geniş olduğunu, neden Yılın Oyunu ödülünü almayı başardığının kanıtı olabilir. Oyunu 50 saat kadar oynamamıza rağmen sanki 5-10 dakika önce başlamış gibi bir his uyanıyor. Oyunda gidilecek yer, çözülecek sır ve bulmacaların sayısı o kadar fazla ki Zelda, sizi aylarca kendisine bağlı tutabilir.
Bu maceranın dahili ve ölçeğiyle ilgili şaşkınlık duyduğumuzu belirtelim. Hyrule’un el değmemiş, tekno fantezi toprakları, oyunun ana karakteri desek daha doğru olur. Oyun çok geniş, güzel ve çimenli düzlüklerden dağlara kadar sarp dağlara kadar birçok farklı lokasyon ile doldurulmuş.
Ağaçlar meyve veriyor, çimler yanıyor, düşmanlar ve hayvanlar, gerçek vahşi hayatta gördüğümüz gibi agresif tepkiler veriyor.
Gerçeklik bununla sınırlı değil. Elmalar, kayalar ve metalik bloklar yani her nesnenin bir hammaddesi bulunuyor ve bu malzemeler genellikle ateş ve manyetizma gibi kuvvetlere tepki veriyor. Oyunda her şey bir yol bulup etkileşime giriyor ve bu oyuna gerçekten harika bir şekilde yerleştirilmiş.
Eğer gördüğünüz şey size etkileşime girer gibi hissediyorsa o kesinlikle etkileşime girebileceğiniz bir şey oluyor.
Ağaçlardan elma alabilir, silahsız bir düşmana silah verebilirsiniz. Oyunda aynı zamanda karakterimiz Link soğuk yerlerde üşüyor, sıcak yerlerde de yanıyor ve canı azalıyor.
Fakat, The Legend of Zelda: Breath of the Wild’ı yeni nesil açık dünya oyunlarından ayıran büyük etken, başlangıç alanından ayrıldıktan sonra herhangi bir yönde seyahat etme kabiliyetinizdeki olağanüstü bir özgürlük.
Bu aksiyon/macera oyunu gerçekten özel ve bağımlılık yapıyor. Oyunda haritanın uzak bir köşesini görüyorsunuz fakat nasıl gideceğinizi bilemiyorsunuz. Bizce bu en büyük bulmaca ve eskimeyecek bir özellik.
Yukarıdan bakıldığı zaman belirgin olanı rahatça görebilirsiniz: Her alanın kendine sah küçük ekolojisi bulunur ve aşırı sıcak ve soğuk sıcaklıklara dayanmak için oyuna gerçek anlamda zaman ayırmak zorunda olduğunuzu anlarsınız.
