Wolfenstein 2: The New Colossus İncelemesi

1992 senesinde çıkan Wolfenstein 3D, ilk oynadığımız oyunlardan biri olma özelliğini taşıyordu. Belki de ilk FPS türü oyunumuzdu. O dönem çocuk aklımızla Nazi nedir ne değildir bilmeden Nazileri ortadan kaldırarak, duvardaki resimlere göz atıp bu adam kim diyorduk. Wolfenstein adıyla olan bu mazimizden dolayı 2014 senesinde çıkan The New Order oyununa çok heyecanlanmıştık. Oyun çıktığında Xbox 360’ta oynama fırsatımız olmuştu fakat bitirmeden üst nesile geçiş yapmıştık.

Ortalama bir sene sonra The Old Blood oyunu pazara sürüldü, onu da bu kez Xbox One’da oynama şansımız oldu ancak o da yarım kaldı. The New Colossus çıkmadan önce biraz oynayıp hazırlık olsun dedik ancak Wolfenstein’ı uzunca bir süre oynamadıktan sonra ortasından giriş yapmak pek iyi olmuyormuş. The New Colossus gelince de oturduk baiına.

Oyun ilk yapımın bittiği yerden devam ediyor. Hal böyle olunca en başında ilk oyunda baştan sona yaşananları hızlıca görebildiğimiz bir video izliyoruz. İlk oyunun henüz başlarında bize bir seçim şansı veriliyor, ekip arkadaşlarımızdan birini kurtarmamız öbürünün de ölüm fermanını imzalamak durumundayız. Bu oyunda da bu seçim bize tekrar veriliyor ki devam oyunu da ilk oyundaki seçiminizle aynı şekilde devam edebilsin.

Hızlı ve genel hikaye anlatımından sonra Wolfenstein 2’nin hikayesine başlıyoruz. Bir Nazi denizaltısındayız ve kendimizi tekerlekli sandalyede görüyoruz.  Uzun koma sürecinin sonrasında gözümüzü açar açmaz Nazi baskınının ortasında kalıyoruz. Hikaye o kadar hızlı ve sert bir şekilde başlıyor ki, ne oldu derken birçok Nazi öldürmüş oluyoruz.

Wolfenstein 2- The New Colossus İncelemesi

Wolfenstein 2: The New Colossus, baştan sona muhteşem bir hikayeyi bizlere sunuyor. Aslında oyunun sundukları o kadar çok ki, hikayesinden müziklerine, oynanışından aksiyonuna her şey ayarında olmuş. Yaklaşık 12 saatten faza ortalama 14-16 saat arasında tatmin edici bir FPS deneyimi sunuyor.

Hikaye demişken o tarafa biraz daha eğilmek durumundayız. Belki biliyorsunuzdur, Wolfenstein’ın konusu alternatif bir gerçeklik üzerine odaklanmış. Yani Nazi’ler savaşın galibi olmuş, yavaş yavaş da tüm dünyaya egemen olmaya başlamıştır. İlk yapımda Avrupa’da savaşı bitirmeye çalışırken şimdi kendimizi Nazilere tamamen teslim olmuş haldeki Amerika’da buluyoruz. Manhattan’dan New Orleans’a kadar her yer Naziler tarafından yönetiliyor. Eğer oyunun ilk tanıtım videosunu gördüyseniz bir Nazi subayı ile restoran sahnesini hatırlarsınız. İşte oyunun her ara videosu bu şekilde kendini izletiyor.

Aslında bu ara videolar tam tadında oyunun bir animasyon filmini yapsalar saatler boyunca izlenebilir. Gerçekten güzel bir senaryo. Sağı solu belli olmayan cinsten denebilir. Maalesef pek detay veremeyeceğiz çünkü hikayeyi oynarken sahneleri kendiniz görmeniz, hikayeye kendinizi kaptırmanız daha iyi olacaktır. Spoiler’ın oyundan alacağınız keyfi kaçırabileceğini belirtelim.

Wolfenstein 2, ilk oyundaki gibi oynanabilir kısımlarda tamamen aksiyon dolu bir yapım. Bazen alttan giren metal müzik de bizi gazlıyor. En son Doom yapımlarında buna benzer müzikli bir gaz görmüştük. Wolfenstein’ın da en iyi yaptığı şeylerden biri bu olmuş. Aksiyon dozu son derece yüksek, oyunda iki ele de silah alıp savaşabildiğinizi söylesek biraz ipucu vermiş oluruz.

Her şekilde silah var ki bunları da buldukça envanterimize ekleniyor ve bir daha silinmiyor. Bize sonrasında yalnızca mermi bulmak kalıyor. Bu yüzden oyunun ilerleyen bölümlerinde tüm silahları alıp gezebiliyoruz. Taşıyabildiğimiz silahlara ek olarak bir ağır silahlar bulunuyor genelde ağır düşmanlara karşı bunları kullanmamız gerekiyor. Oyunun bu şekilde bosslar konusunda zengin denebilir. Nereden ne şekil düşman geleceğini konusunda kesin karar vermeniz zor olabiliyor. Oyun süresince saklanmış şekilde olan Weapon Upgrade kutularını bularak silahlara belli özellikler ekleyebiliyorsunuz ki bu yüzden her haritada etrafa bakarak dolanmanızı tavsiye ederiz. Geliştirilmiş silahlar bazen gerçekten hayat kurtarabiliyor. Wolfenstein’ın yine ilk oyununda getirdiği en iyi özelliklerden biri bu oyunda da geçerli. İsterseniz oyunu katliam yaparak, arkada canlı bırakmadan oynayabilirsiniz veya tamamen gizlenerek gerekli adamları ses çıkarmadan öldürebilirsiniz. Bunun için de ilerlemeli bir oyun olsa bile haritaların geniş tasarlandığını görmek mümkün. Birçok koridor, oda birbirine bağlı ve bir konuma varmak için 2,4-5 yolu kullanmak gerekiyor. Bu Oynanış şekillerini geliştirmek için oyunun bu yerinde bizlere ek özellik seçimi sunuluyor bu da oynanış tarzımıza göre çeşitli avantajlar sunuyor. İster küçük aralıklarla yerden ilerleyebiliyor, ister çok yüksek yerlere zıplayarak avantajlı konul ede ederek aşağıya ateş edebiliyorsunuz, isterseniz de duvarları ve havalandırma boşluklarını kullanarak ilerleyebiliyorsunuz.

Oyunda yönettiğimiz karakterin adı William, Joseph Blazkowicz ile hızlı bir bağlantı kuruyoruz. Zaten Machine Games ve Bethesda, hem karakter hem de hikaye ile bağ oluşturabilmek için birçok anı gösteriyor. Blazkowicz’in çocukken ailesi ile olan anılarından, babasının tam bir işe yaramaz olmasına dek. Zaten oyunun ilk başında ailenin köpeğiyle geçirdiği bir sahne var ki, bizlere seçim şansı verilmesi çok iyi olmuş. Oyun süresince hikaye yalnızca saf aksiyon olmadığını kullanıcılara böylelikle gösteriyor.

Wolfenstein 2- The New Colossus İncelemesi

Wolfenstein 2’nin bölümleri tekrar oynama kısmı hem iyi hem de kötü denebilir. İyi yönü oyun süresince komutanlardan topladığımız enigma kartlarını enigma makinesinde kullanarak daha önce oynadığımız yerlere tekrar geçebiliyoruz. Bu sayede toplamadığımız ne kaldıysa toplayabiliyoruz. Kötü tarafı ise oyunun bölümlerini tekrar oynamıyor olmamız. Aslında bizi harita olarak oraya yolluyor fakat hikayeyi tekrar oynatmıyor. Bu yüzden Achievement veya Trophy alamadıysanız şimdiden geçmiş olsun.

Bizim oyunun bir yerinde iyice meraklandığımız, internette de konu hakkında çok soru gördüğümüz durumu burada açıklayalım ve boşuna aramak için vakit harcamayın. Oyunun yarısına, hatta yarısından daha fazlasına kadar can seviyeniz 100 değil 50’de kalıyor bunun nedeni de ilk oyunda yaşanan olaylar. 50 sağlık seviyesi geçici olarak artırılabiliyor fakat hızlıca düşüyor ve 50’de kalıyor. Zırh seviyesi ise 200’e kadar çıkabiliyor. Fakat oyunun yarısını geçtikten sonra sağlık seviyesiniz 100 sağlık seviyesine geldiğinde zırh seviyeniz 100’e düşüyor. 100 zırh ve 100 sağlık da kalıyor. Bu bir anlamda düşüş sayılır çünkü canınız düşükken toplamda 250’e erişiyordunuz ancak sonrasında 200’e iniyor.

Wolfenstein 2’nin çevrimiçi modu yok. Fakat oyun hızlıca tamamlanıp kenara atılan FPS türü oyunlardan değil. En azından bir süreliğine kendisine bağlıyor. İlk olarak oyunu bitirdikten sonra Killing Board adı verilen üst seviye komutanları öldürerek oyuna devam edebiliyorsunuz. Çünkü hepsinin yerini keşfedebilmek için enigma kartları gerekiyor, onlar için de komutanları öldürmek gerekiyor. Üst düzey komutanı öldürdüğünüz zaman da Death Card sahibi oluyorsunuz. Death Card gibi, konsept çizimler, Gold, Max’in oyuncakları, müzik plakları, Star Card’lar oyunda yer alıyor ve hepsini elde etmek isterseniz bu sizi biraz daha oyalıyor. Oyunun ardından hepisin toplamak için vaktiniz oluyor. Zaten belirttiğimiz gibi oyunu bitirmenizin ardından oynatmaya devam ettiren bölüm de burası. Ayrıca oyunda yer alan tüm haritalarda düşmanları öldürerek madalya sahibi olabileceğiniz bir bölüm de bulunuyor.

Oyunun Season Pass’i de bulunduğu için birkaç tekli oyun modu ve senaryosu da eklenecektir. Siz komutanları öldürmekle meşgulken yeni senaryo modu piyasaya çıkabilir.

Wolfenstein 2- The New Colossus İncelemesi

Wolfenstein 2: The New Colossus, bana son anına kadar büyük keyif verdi. En başında en sonuna kadar çok eğlendiğimizi söyleyelim. Oyun bitiminin ardından, neredeyse yarısını bir oturuşta oynadığımız için Killing Board ile uğraşmak istemedik fakat birkaç gün ara verince oyun kendini özletiyor ve haritalara zevkle dönüyorsunuz. Keşke bölümleri de tekrar oynatsa da kupaları tamamlayabilsek.

Son Karar

Wolfenstein 2: The New Colossus harika bir FPS yapımı olmuş. Özellikle konsolda iyi bir FPS oyunu arayanlardansanız Wolfenstein 2’ye göz atabilirsiniz. Wolfenstein 2, içerdiği aksiyon ve hikayesiyle piyasadaki en iyi FPS yapımlarından olmayı başarıyor.

Cepkolik
Logo
Register New Account
Ürünleri karşılaştır
  • Total (0)
Karşılaştır
0