Apple tam 25 yıl önce bugün PowerBook adını verdiği dünyanın ilk dizüstü bilgisayarı ile karşımıza çıkmıştı. Powerbook’un 25. yıl dönümünün ardından bugün yeni MacBook Pro‘nun tanıtımı gerçekleştirildi. Apple, 25 yıllık dizüstü bilgisayar deneyimini yeni MacBook Pro‘ya aktardığını ifade ediyor.
Touch Bar
Bu güne kadar küçük geliştirmeler ile güncelliğini koruyan MacBook Pro, bu defa önemli bir yeniliğe sahip. Klavyedeki fonksiyon tuşları, yerini dokunmatik bir panele bırakıyor. Bu panel Touch Bar olarak adlandırılıyor.
Fonksiyon tuşları, kullanılan uygulamaya göre anında değişiyor. Böylelikle bir arkadaşınız ile yazışırken panel üzerinden emoji gönderebiliyor, mail uygulamasında sık kullanılan kişilere ve gelen kutularınıza erişebiliyor, Safari’de açık sekmeler arası geçiş yapabiliyor, çizim uygulamalarında renk paletini dokunarak değiştirebiliyor, iPhone’nunuza yapılan aramalara yanıt verebiliyor veya metin girişi yaptığınız uygulamalarda yazı tipleri arasında hızlı geçiş yapabiliyor. Touch Bar‘ın üçüncü parti uygulama desteği sayesinde uygulama geliştiriciler bu panele kendi kısayollarını koyabiliyor. Ekranda hangi uygulama aktif ise o uygulamanın kısayollarını kullanabiliyoruz. Şuan için yaklaşık 1000 adet uygulama desteklenirken, çok yakın zamanda tüm uygulamalar Touch Bar‘ı aktif olarak kullanacak.
Bir de her zaman aktif olan hızlı araçlar bulunuyor. Touch Bar‘ın en sağındaki buton yardımıyla ses açma-kısma, ekran parlaklığını ayarlama, bağlantıları aktif etme gibi sürekli kullandığımız araçlar aktif edilebiliyor. Hızlı araçları, cihazın ayarlar menüsünden dilediğiniz gibi düzenleyebiliyoruz.
Touch Bar üzerinde Siri butonu da bulunuyor. Bu buton ile Siri’ye anında erişilebiliyor. Yeni MacBook Pro’nun farklı yerlerinde bulunan üç ayrı mikrofon sayesinde Siri, sesi her koşulda net bir şekilde algılayabiliyor. Yeni MacBook Pro ile Siri yazılımı üzerinde herhangi bir yenilik bulunmuyor.
Touch ID
Apple’ın mobil cihazlarında kullandığı parmak izi okuma yöntemi olan Touch ID, yeni MacBook Pro’lar ile dizüstü bilgisayarlara da gelmiş durumda.
Touch Bar’ın kenarına konumlandırılan parmak izi okuyucusu, aynı zamanda güç butonu olarak da kullanılabiliyor. Cihazı hangi kullanıcının parmağı açarsa, cihaz o kullanıcının oturum hesabı ile açılıyor.
Oturum açma özelliğinin yanında Touch ID‘yi Apple Pay ve uygulama şifreleme için de kullanabiliyoruz. Apple Pay, henüz ülkemizde aktif olmasa da yakın zamanda ülkemize gelecek. Ancak şuanda bir çözüm olarak ülkemizdeki bankaların uygulamalarını MacBook Pro’ya indirerek parmak izi ile ödeme yapabilirsiniz.
Safari veya başka uygulamalarda kullanıcı adı şifre kısmını doldurmak ile uğraşmadan Touch ID ile giriş yapabilirsiniz.
Tasarım
MacBook Pro, her yeni MacBook’ta olduğu gibi küçültülme ve inceltilme çalışmalarından geçirilmiş. MacBook Pro, yeni hali ile MacBook Air ile benzer boyutlara gelmiş. Hatta yeni MacBook Pro’ya büyük ekranlı MacBook Air bile diyebiliriz.
13 inçlik model %17 daha ince, %23 daha sessiz ve 1,36 kg ağırlığa sahip. 15 inçlik model ise %14 daha ince ve 1.8 kg ağırlığa sahip. 13 inçlik model hacimsel anlamda %23 daha küçük iken 15 inçlik model hacimsel anlamda %20 daha küçük. Yani yaklaşık olarak dörtte biri oranda bir küçültülme çalışması söz konusu. Bu değer oldukça ciddi bir değer.
Önceki modelde de olduğu gibi MacBook Pro’nun çevresini metal alaşımlı soğuk alüminyum malzeme sarıyor. Soğuk alüminyum malzemenin verdiği hissiyat oldukça üst seviyede.
Klavye ve TouchPad üzerinde de bir takım değişiklikler var. Klavye tuşlarının altında bulunan kelebek tipi mekanizmada değişikliğe gidilmiş ve yeni hali ile oldukça yumuşak, aynı zamanda konforlu bir klavye deneyimi elde edilmiş. Klavyenin led aydınlatma özelliği bu modelde de bulunuyor. Klavyenin en büyük dezavantajı olarak Türkçe Q klavye dizilimi yerine Amerikan Q klavye dizilimi bulunuyor. Yani i,ö,ü,ğ,ş,ve ç harfleri klavye üzerinde bulunmuyor. Bu büyük bir dezavantaj.
TouchPad yada Apple’ın adlandırmasına göre TrackPad, önceki modele göre iki kat daha da büyümüş. Zaten büyük olan TrackPad‘in tekrar büyütülmesi ile devasa boyutta bir TouchPad ortaya çıkarılmış. Hatta şuan ki hali ile klavyenin yarısı kadar alan kapladığını söyleyebilirim. TrackPad‘in büyümesinin avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. Örneğin 10 parmak yazı yazmak istediğinizde sağ ve sol avuçlarınız önceki modellerde TrackPad’e gelmez iken yeni modelde böyle bir şansımız olmuyor. TrackPad her ne kadar avuç içini algılasa da zaman zaman tıklama işlemleri yapabiliyor. ForceTouch adı verilen basınca duyarlı basış özelliği bu modelde de kullanılıyor. TrackPad‘de bulunan titreşimli geri bildirim özelliği sayesinde fiziksel tuş hissiyatı elde edilebiliyor.
MacBook Pro’nun inceltilmesi ile beraber bir takım dezavantajlar geliyor. Cihaz üzerinde kulaklık girişi ve USB Type-C girişi haricinde başka bir giriş bulunmuyor. Bir USB cihaz ya da HDMI girişi bağlamak istediğinizde dönüştürücü kullanmak gerekiyor. Üstelik kutu içerisinden herhangi bir dönüştürücü çıkmıyor. Giriş modelinde 2 adet USB Type-C girişi kullanılırken sonraki modellerde 4 adet USB Type-C girişi kullanılıyor. En azından 1 adet normal USB girişine yer verilebilirdi. Cihaza bağlayacağınız tüm USB aygıtlar için dönüştürücü kullanmak zorunda olmak oldukça can sıkıcı olacaktır.
MacBook Pro, tasarımsal anlamda oldukça başarılı ve TouchPad ile oldukça yenilikçi. Cihazın her köşesinin kullanıcıya verdiği premium hissi üst seviyede. Ancak cihazda sadece USB Type-C girişinin bulunması her ne kadar gelecek için önemli bir hamle olsa da günümüz için sinir bozucu olacaktır.
Ekran
MacBook Pro ailesinin ekranlarının görüntü kalitesi her zaman en iyisi olmuştur ve yeni model ile daha da iyisi olmaya devam ediyor.
13 inç ve 15 inçlik her iki modelde de çözünürlük seviyesi önceki model ile aynı kalmış. 13 inç model 2560 x 1600 piksel çözünürlüğe sahipken 15 inç model 2880 x 1800 piksel çözünürlüğe sahip.
Ekrana yapılan ufak geliştirmeler ile 500 nit parlaklık seviyesine yani önceki modele göre %67 daha parlak bir ekrana sahibiz. Kontrast seviyesi de aynı oranda %67 artış gösteriyor. Renk gamutu hacminde de yapılan geliştirmeler ile sRGB’ye göre %25 daha fazla renk sunulabiliyor.
Ekran kalitesi konusunda rakipsiz olan MacBook Pro, yeni modeli ile çıtayı daha da üst seviyeye taşımayı başarıyor.
Performans
MacBook Pro’nun 7. nesil Intel işlemciler ile geleceği konuşuluyordu. Ancak bu dedikodular yalan çıktı. Yeni MacBook Pro, 6. nesil Intel işlemciler ile geliyor.
Giriş seviyesinde Intel Core i5‘in 2.0 GHz hızında çalışan Turbo destekli işlemcisi kullanılırken, en üst seviyede Intel Core i7‘nin 2.7 GHz hızında çalışan Turbo destekli işlemcisi bulunuyor.
13 inç ve 15 boyutundaki modellerde ikişer farklı grafik kartı seçeneği bulunuyor. 13 inçlik modelde Intel Iris Graphics 540 ve 550, 15 inçlik modelde ise AMD’nin Polaris mimarili Radeon Pro 450 ve 455 seçenekleri bulunuyor.
Depolama seçeneği olarak 256 GB ve 512 GB boyutunda Süper Hızlı SSD seçenekleri bulunuyor. Süper Hızlı SSD ile önceki modele göre 2 kat daha hızlı okuma ve yazma hızlarına ulaşılabiliyor. Ayrıca önceki modelin giriş seviyesinde bulunan 128 GB SSD seçeneği, yerini 256 GB Normal Hızlı SSD’ye bırakmış.
15 inçlik modelde bulunan harici grafik kartı sayesinde 2 adet 5K çözünürlüğünde ekranı ve 2 adet RAID sistemi MacBook Pro’ya bağlayarak sorunsuz bir şekilde kullanabiliyoruz. Güçlü bir iş istasyonu oluşturmak için oldukça yetenekli duruyor.
Son Olarak
Batarya kullanım süreleri anlamında herhangi bir açıklama yapılmasa da tahminlerimize göre MacBook Air ile benzer seviyede bir kullanım süresi sunacaktır. Yani hafif kullanımda 10 saat, yoğun kullanımda ise 6 saate varan kullanım süreleri elde edilebilecek.
Fiyatlandırmalar ve çıkış tarihi ile ilgili Apple Türkiye’den resmi açıklamalar yapıldı. Touch Bar ve Touch ID özelliği bulunmayan giriş seviyesi 13 inçlik model 6000 TL’ye önümüzdeki günlerde satışa sunulacak.
Touch Bar ve Touch ID özelliği bulunan modeller ise yaklaşık 3 hafta sonra satışa sunulacak. 13 inçlik model 7200 TL‘den başlayan fiyatlara ve 15 inçlik model ise 9500 TL‘den başlayan fiyatlara satılacak.
